12 June 2025 - Thursday

“SINAVLAR: GELECEĞE AÇILAN KAPI MI, STRESİN EŞİĞİ Mİ?”

.

Yazar - BORA KAŞLI
Okuma Süresi: 3 dk.
89 okunma
BORA KAŞLI

BORA KAŞLI

-
Google News

Öğrenci ve Öğretmen Gözünden Eğitim Manzaraları

Haziran ayı Türkiye’de bir dönüm noktasıdır. LGS ve YKS… Üç harfli bu sınavlar sadece müfredatın değil, hayatın da öğrenciler üzerinde kurduğu baskının simgesidir. Bu sınavlara hazırlanan milyonlarca gencin yüreği aynı tempoyla çarparken, öğretmenlerin yükü de en az onlar kadar ağırdır. Eğitim sistemimizin iki yakasında duran öğrenci ve öğretmen gözüyle bakalım bu sürece.

Öğrencinin Kalbinden: “Ben bu sınavdan daha fazlasıyım”

Sınav sabahı alarm çalarken sadece uykudan değil, uykusuzluklardan da uyanır öğrenci. Aylarca ezberlenen formüller, bitirilen denemeler, duyulan “Bu senin hayat sınavın” cümleleri beyninde dönüp durur. Oysa birçoğu henüz çocuk. 13 yaşındaki bir LGS öğrencisine ülkenin kaderi gibi davranılan bir sınav yüklemek, adil midir?

Bazıları için bu sınav, şehir değiştirmek ya da ailesinden ayrılmak demek. Kimileri içinse tek çıkış yolu. Ama çoğu zaman sistem, öğrencinin yeteneğini değil, test çözme hızını ölçüyor. Resim yapan, beste yazan ya da kod geliştiren bir çocuk, sırf “çoktan seçmeli” dünyaya sığmadığı için kaybedilmiş sayılıyor.

Öğretmenin Gözünden: “Sadece ders değil, umut da anlatıyoruz”

Bir de bu cephenin diğer ucunda öğretmenler var. Sınıfta onlarca öğrencinin sadece akademik değil, psikolojik yükünü de taşıyan rehberler… Kimi zaman bir deneme sınavında başarısız olan öğrencisini motive etmek için gece yarılarına kadar mesaj atan bir öğretmen, kimi zaman kendi ailesini ihmal edip öğrencilerinin başarısı için didinen bir eğitim neferi…

Ama onlar da sistemin çarklarında sıkışmış durumda. Sürekli değişen müfredatlar, örnek sorularla çelişen sınavlar, ölçülmeyen emekler… Öğretmenin tek gayesi test çözmeyi değil, düşünen bireyler yetiştirmeyi öğretmekken, sistem “kaç net yaptırdın” ile ölçüyor başarısını.

Sonuç: Bir sınavla ölçülmeyen değerler

Sınavlar elbette hayatın bir parçası. Ama bütün hayat olmamalı. Ne öğrenci dört yanlışla yetersizdir, ne de öğretmen birkaç başarısız sonuçla değersiz… Eğitim, yalnızca sıralamalardan değil; karakterden, cesaretten, meraktan da oluşur.

Bu ülkenin çocuklarına yalnızca diploma değil, özgüven de vermeliyiz. Çünkü asıl başarı, sınavdan tam puan almak değil; ne olursa olsun umutla yürüyebilmektir.

 

Velilere çağrı: Çocuğunuzu sadece notlarıyla değil, gözlerindeki ışıkla da değerlendirin.

Öğrencilere mesaj: Siz sadece bir sınav sonucu değilsiniz.

Öğretmenlere saygıyla: Geleceği siz inşa ediyorsunuz.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları