ASGARİ ÜCRET VE ÜCRET ADALETSİZLİĞİ: EŞİTLİK HAYAL Mİ?
.
BORA KAŞLI
-ÜCRET, bireyin emeğinin karşılığıdır; adil bir yaşamın anahtarıdır. Ancak Türkiye’de asgari ücret, yıllardır sadece “geçim” değil, aynı zamanda “hayatta kalma” mücadelesi anlamına geliyor. Ekonomik şartların ağırlaştığı bu dönemde, çalışanların çoğunluğu asgari ücretle çalışırken, gelir adaletsizliği giderek derinleşiyor.
Sorunun temelinde yalnızca düşük ücretler değil, aynı zamanda ücret dağılımındaki dengesizlik yatıyor. Asgari ücretle çalışan bir birey, kira, gıda, fatura gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, üst düzey yöneticilerin maaşları dikkat çekiyor… Bu durum, çalışanların emeklerinin karşılığını alamadığı bir sistemin açık göstergesi.
Ücret adaletsizliğini azaltmak için devlet politikalarının, sendikaların ve işverenlerin sorumluluk alması şart. Vergi dilimlerinde düzenleme yapılmalı, asgari ücret üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli. Ayrıca, her çalışanın emeğinin hakkını almasını sağlayacak kapsayıcı politikalar hayata geçirilmeli.
Ücret adaletsizliği yalnızca ekonomik bir sorun değil; toplumsal huzuru ve adaleti de zedeleyen bir gerçekliktir. Emeğin değer bulduğu bir gelecek, yalnızca çalışanların değil, tüm toplumun kazanacağı bir sistemin anahtarıdır. Şimdi bu eşitsizliği gidermenin zamanı.