BİR KIVILCIM, BİR İLÇE: GAZİPAŞA’NIN ATEŞLE İMTİHANI
.

BORA KAŞLI
-GAZİPAŞA’NIN yeşili yalnızca ağaçlardan ibaret değildir; o yeşil, burada yaşayan insanların belleğidir. Çocukların gölgesinde oyun oynadığı çamlar, kuşların sabah ötüşleriyle uyanan dağ köyleri, her yıl yeniden can bulan dere kenarları… Ve şimdi bu hafızamız yanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Doğanca, Gürçam, Çile ve Adanda mahallelerini etkileyen orman yangınlarıyla Gazipaşa bir kez daha doğayla insanın sınavına tanıklık etti. Yüksek sıcaklık, kuraklık ve rüzgâr birleşti; bir kıvılcım tüm ilçeyi alarma geçirmeye yetti.
Ama bu sefer farklı bir tablo vardı: İlk müdahale hızlıydı. Belediyeler, gönüllüler, ormancılar, köylüler-herkes sahadaydı. Arazözler yollara çıktı, helikopterler gün boyu su taşıdı. Tahliye edilen evlerde hiçbir can kaybı yaşanmadı. Orman gözetleme kulelerindeki personelin hayatı zora girdi, ama fedakârlık eksik olmadı.
Bu tablo umut verici olsa da, tek başına yeterli değil. Çünkü asıl mesele, yangın çıktıktan sonra değil; yangın çıkmadan önce ne yaptığımızda gizli.
GAZİPAŞA’NIN YANGINLA MÜCADELESİNDE 3 GERÇEK
Coğrafya avantaj ama aynı zamanda risk:
Gazipaşa, orman ve tarım arazilerinin iç içe geçtiği bir yer. Bu, müdahaleyi zorlaştırabiliyor. Kırsalın içinden geçen elektrik hatları, yazlıkçıların dikkatsizliği ve anız yangınları bu güzelliği bir anda felakete çevirebilir.
Yerel refleks güçlü ama sistematik değil:
Halk duyarlı. Gönüllüler var, belediye organize. Ama mahalle bazında yapılandırılmış yangın ekipleri, acil durum planları ve ekipman yetersizliği varlığını sürdürüyor.
Doğal afet değil, yönetim meselesi:
İklim değişikliğini tersine çeviremeyiz ama önlem alabiliriz. Bu yangınların büyük çoğunluğu insan hatasından kaynaklanıyor. Gazipaşa’nın kurtuluşu; uyarı sistemlerinde, tatbikatlarda ve sıkı denetimde gizli.
NE YAPILMALI?
✔️ Her mahallede gönüllü yangın timleri oluşturulmalı.
✔️ Gözetleme kulelerine termal kamera ve sensör sistemleri kurulmalı.
✔️ Anız yakımı ve piknik ateşi gibi faaliyetler sıkı biçimde denetlenmeli.
✔️ Okullarda orman yangınları farkındalık eğitimi zorunlu hale getirilmeli.
✔️ Ormana sınırı olan evlere yangına dayanıklı tampon bölgeler uygulanmalı.
Gazipaşa, sadece güneşiyle, muz seralarıyla, deniziyle değil; ormanlarıyla var. Bu yangınlar bize bir şey söylüyor: Ya doğaya sahip çıkarız ya da hep birlikte onu kaybederiz.
Bugün bir kaplumbağayı alevlerden kurtaran ormancıya borçluyuz. Bugün sırtında su taşıyan genç gönüllüye borçluyuz. Ama en çok da bu toprakların geleceğine borçluyuz.
Gazipaşa yanarken sessiz kalmak, bu topraklara ihanettir. Ormanlarımızı birlikte yeşertelim.