MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ: TARİHİN IŞIĞINI GÜNÜMÜZE TAŞIYAN BİR ÇINAR
.
BORA KAŞLI
-TÜRKİYE bir çınarını daha sonsuzluğa uğurladı bu hafta…Tarih, onu anlayan ve anlatan insanların emeğiyle şekillenir. İşte bu emeği bir ömür boyu sürdüren isimlerden biri, Türkiye’nin kıymetli Sümerologu Muazzez İlmiye Çığ’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Hem akademik çalışmaları hem de bilimi toplumla buluşturma çabasıyla, sadece bilim dünyasında değil, halk arasında da derin izler bırakmış bir isim.
Sümer’den Günümüze Uzanan Bir Hayat
Muazzez İlmiye Çığ, 20. yüzyılın başlarında başlayan ve bir asrı aşan hayatında, tarih bilimine adanmış bir öykü yazdı. 1914 yılında Bursa’da dünyaya gelen Çığ, eğitim hayatında Cumhuriyet’in modernleşme hareketlerinden ilham aldı. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Hititoloji, Sümeroloji ve Arkeoloji eğitimi aldıktan sonra, uzun yıllar boyunca İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde çalışarak Sümer tabletlerini inceledi.
Bu tabletler, sadece geçmişin tozlu hikâyelerini değil, insanlık tarihine dair ilk yazılı metinleri barındırıyordu. Çığ’ın bu tabletlerdeki metinleri çözme çabası, Sümer kültürünün sosyal, ekonomik ve dini yapısına dair pek çok bilgiyi gün yüzüne çıkardı.
Tarihçi mi? Aydın mı? İkisi Birden!
Muazzez İlmiye Çığ’ı özel kılan, yalnızca akademik başarısı değil, aynı zamanda bir aydın sorumluluğuyla hareket etmesiydi. Çığ, tarih biliminin sadece akademik çevrelerde kalmasına izin vermeyerek, Sümerlerden öğrendiklerini halka ulaştırmaya çalıştı. Yazdığı kitaplar ve verdiği konferanslarla tarih bilincini geniş kitlelere taşıdı.
Onun eserlerinde, Sümer toplumunun gündelik yaşamından kadın haklarına, mitolojiden hukuka kadar pek çok alanda önemli bilgiler bulmak mümkün. Özellikle kadın hakları konusunda Sümerlerin tarihsel mirasını vurgulaması, modern toplumlar için ders niteliğinde. Kadınların Sümerlerde sahip olduğu haklar ve toplumsal roller, Çığ’ın bu konudaki fikirlerini şekillendiren önemli bir referans noktasıydı.
Cesur Bir Bilim İnsanının Hikâyesi
Muazzez İlmiye Çığ, bilimsel çalışmalarının yanı sıra cesur duruşuyla da tanınıyor. Toplumun hassas konularını dile getirmekten çekinmeyen bir aydın olarak, özellikle laiklik ve kadın hakları gibi meselelerde görüşlerini açıkça ifade etti. Bu, ona sadece takdir değil, zaman zaman eleştiriler de getirdi. Ancak Çığ, bilgiye ve hakikate olan inancından asla taviz vermedi.
Bir Mirasın Taşıyıcısı
Günümüzde, Çığ’ın çalışmaları yalnızca Sümeroloji alanında değil, toplumsal bilincin artırılmasında da bir rehber niteliğinde. 100 yılı aşan yaşamında tarih bilimine kazandırdığı katkılar, yalnızca geçmişe değil, geleceğe de ışık tutuyor.
Muazzez İlmiye Çığ, tarih biliminin kuru bir akademik disiplin olmaktan öte, insanlık hikâyesini anlamamıza ve bu hikâyeden dersler çıkarmamıza yardımcı olan bir rehber olduğunu defalarca kanıtladı.
Çığ Gibi Yükselen Bir İz
Her çağda, geçmişi bugüne bağlayan köprüler kuran insanlar vardır. Muazzez İlmiye Çığ, bu köprülerin en sağlamlarından birini inşa etti. Onun hikâyesi, sadece bir bilim insanının değil, aynı zamanda bir aydının toplum için neler yapabileceğini gösteren örnek bir yaşam öyküsüdür.
Muazzez İlmiye Çığ, bize geçmişi öğretirken, geleceği de inşa etmenin önemini hatırlatıyor. Bugün onun çalışmalarından ilham alan her birey, bu büyük mirası geleceğe taşıma görevini üstlenmiş demektir.