24 Ekim 2024 - Perşembe

TÜRKİYE'NİN “ÖZEL” SORUNU

.

Yazar - ZEYYAT ŞAHİN
Okuma Süresi: 3 dk.
34 okunma
ZEYYAT ŞAHİN

ZEYYAT ŞAHİN

-
Google News

BAŞLIĞI okuyunca aklınıza hemen CHP ve Özgür Özel gelecek biliyorum ama konumuz en azından şimdilik o değil. Elbet o da bir yazıyı hak ediyor fakat çok daha vahim bir "özel" sorunumuz var: Özel hastane ve özel okul.

Yeni Doğan Çetesi ve katledilen bebekleri duyunca herkes gibi benim de içim parçalandı ama bu vahim olay beni düşünmeye de sevk etti.

Türkiye'nin yaşadığı ekonomik liberalizm süreci ki ben liberal ekonomiyi temelde destekliyorum, ülkeyi uçuruma doğru sürüklüyor. Fakat bunun sebebi temelde liberal ekonomi değil devlet aygıtının işlemiyor olması ve partizanlık, yandaşlık sosyolojisiyle devletin denetim görevinin işlevsiz hale getirilmesidir.

Türkiye'nin sağlık ve eğitimde ciddi bir, “Özel Sektör” sorunu var. Her iki sektörde de denetimsizlik almış başını gidiyor.

Sağlıkta sırf kamu kaynaklarını sömürebilmek için bin türlü oyun dönüyor. Konunun uzmanı olmadığım için detay yazmayacağım ama gereksiz tahliller, gereksiz ameliyatlar, gereksiz yatışlar vb. birçok uygulama duyduklarımız arasında. Bu duyduklarımız belki doğru olmayabilir ama ortaya Yeni Doğan Çetesi ve bebek katliamı bizzat devletin gözümüzün önüne serdiği bir rezalet.

Eğitim benim içinde yer aldığım bir alan dolayısıyla oralarda neler olup bittiğini biliyorum. Hiç okula uğramadan diploma alan hayalet öğrenciler, Milli Eğitim müfredatından faklı eğitim uygulamaları, takip edilmeyen devamsızlık, biri müfettiş için hazırlanmış resmi diğeri uygulanan ders programları, açlık sınırında çalıştırılan dolayısıyla öğrenciye faydalı olamayan öğretmenler vb.

Peki, bütün bunlar nasıl olabiliyor? Bunları yapmaya işletme sahipleri nasıl cesaret edebiliyor? Cevabı basit: Denetim yok. Denetim sadece kağıt üzerinde hatta bazı kurumlar iktidar yanımızda algısını yayarak denetime karşı adeta "Çelik Kubbe" oluşturuyorlar. Maalesef bu algıyı ters yüz edecek cesur denetim elemanlarının sayısı da yok denecek kadar az.

Evet, özel sektör olmalı; kural olarak buna karşı değilim ama işleyen bir devlet aygıtı varsa olmalı. Kuralların kişiye göre değil kişinin kim olduğuna bakılmaksızın uygulandığı bir sistem inşa etmeden hiçbir kamusal hizmet özel sektöre bırakılmamalı.

Devlet ciddiyetini yeniden takınmalı, kamu personel rejiminde “LİYAKAT” esas alınmalı ki denetim elemanı kendisini sadece devletin yandaşı saymalı. Aksi halde Özel Sektörde yaşanan bu başıbozuklukları önlemek mümkün olmaz.

Bu denetimsizlik ve liyakat sorunu çözülmezse ne mi olur? Hastanelerde bebekler ölür, okullarda çocuklarımızın hayalleri çalınır, Türkiye'nin kaynakları heba edilir en önemlisi de yurttaşın devlet algısı yara alır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları