SEÇİM, ÇOCUKLAR VE GAZİPAŞA
Çocuklar… Umudumuz, sevincimiz, yaşama sebebimiz. Böyle olunca da elbet her seçim çocuklarımız için önemlidir. Önemlidir, çünkü yaptığımız her seçim onların hayatını doğrudan etkiliyor.
ZEYYAT ŞAHİN
-Pek muhterem adaylar! Çocukluğumuzun Gazipaşa’sını geri getirmenizi istemeyeceğiz sizden fakat çocuklarımızın Gazipaşa’sını ve onların geleceğe dair düşlerini çalmamanızı isteyeceğiz. Unutmayın, çocuklar bir ulusun geleceğidir. Onlar için yaptıklarımız geleceğimizin nasıl olacağını belirler.
Çocuklarımızdan yeşili, toprağı, gökyüzünün maviliğini ve denizin sonsuzluğunu çalmayın. Sokak aralarına serpiştirdiğiniz plastik oyun parklarıyla bizi kandıramazsınız. Her şeyden önce sokaklarını, bahçelerini, ağaçlarını, parklarını çalmayın onların. İmar planlarına, bina ruhsatlarına imza atarken attığınız her imzanın çocuklar için ne anlama geldiğini düşünün.
Çok katlı ruhsatlar verdiğinizde ahbaplarınız mesut, bahtiyar olabilir. Fakat çocuklar mutsuz olacaktır; çünkü onlardan gökyüzünün maviliğini ve denizin sonsuzluğunu çalıyorsunuz. Bir deniz kenti olan Gazipaşa’da çocuklarımızın geleceğe taşıyacağı deniz hikâyeleri olmayacak.
Anayasaya ve yasalara rağmen denizi çocuklarımızdan çaldılar. Hangi yöntemle ve hangi mantıkla bilmiyoruz ama kumsallarımızı parsellediler. Aslında parselledikleri ve işgal ettikleri çocuklarımızın düşleri ve oyunlarıydı. Ey erbab-ı siyaset, siz bu konuda ne yapacaksınız? Çocuklarımıza denizlerini geri vermeyi düşünüyor musunuz?
Bugünlerde “aklı siyaseti, düşleri meşin koltuklardan ötesini” görmeyen siyasetçi dostlar, meydanlara nutuk atmaya çıkmadan önce çocukluğunuzu düşünün. Sokaklarda bisiklete binmek, ağaçlara tırmanmak, deniz kenarlarında, dağlarda keyifle oynamak ne kadar güzeldi değil mi? Peki ya bizim çocuklarımız nerede bisiklete binecek, hangi ağaçlara tırmanacak, hangi dağlarda, hangi kumsallarda oynayacak?
Velhasıl-ı kelam her seçim çocukların geleceğiyle oynamak demektir. Oylarımıza talipseniz bizi boş sözlerle oyalamayın, çocuklarımızın için ne yapacaksanız net olarak söyleyin. Ödev: “Kızılderili reisin mektubu” nu okuyun lütfen. Ne yapalım siyaset çalışmak gerektirir.