BİRİKTİRME VE KORKU
Bizi biriktirdikleriyle korkutmak istiyorlar. Ama bilmiyorlar ki biriktirdikleri korku, hem de hiç bitmeyecek bir korku. Bizim korkacak bir şeyimiz yok çünkü kaybedecek bir şeyimiz yok ama onlar öyle mi?
ZEYYAT ŞAHİN
-Onlar koca bir ömrü biriktirerek harcadılar ve geriye hiçbir şey kalmadı.
Her şeyleri var ama hiçbir şeyleri yok; dehşetli bir ikilem.
Onlar korkarlar çünkü var oluşlarını biriktirdikleri varlıklara borçlular.
En önemlisi de bize benzemekten korkarlar hem de acayip korkarlar bundan.
Korkularında haksız da değiller hani...
Bir düşünsenize:
Bize benzemişler ama bizden değiller üstelik kendileri de olamıyorlar.
Çünkü biriktirmek için çalmışlar hep. Bizden çaldıkları neyse de kendilerinden çaldıkları kendilerini yok etmiş.
Fena halde yoksullaştırmış onları.
Hiç kimse çalmadan o kadar çok biriktiremez. Bizden çalar, dünyamızdan çalar ama en çok kendisinden çalar biriktirenler.
Ve hırsızların özelliği görünmez olmayı becermektir. Çaldıkça ve dağlar gibi biriktirdikçe onlar değil biriktirdikleridir artık görünen.
Onlara bakanlar onları değil onların olanı görürler.
Ve bu yüzden, bir gün biriktirdiklerini kaybedip bize benzerlerse çırılçıplak kalır onlar.
Biz insanlık değerleriyle örtünürken onlar malvarlıklarının ışıltısında gizlenmişlerdir yıllarca.
Arsızlıkları ve azgınlıkları biriktirdiklerinin gölgesinde görünmez olmuştur.
Onları gizleyen onca ışıltıyı kaybetmemek için etraflarına korku salarlar durmadan.
Korkularını gizlemek için korkuturlar bizi.
Bunu görebilirsek, biriktirdiklerine gözlerimizi kapatıp yalnız onlara odaklanabilirsek halleri fenadır.
Onları görebildiğimizde biriktirdikleri dağların altında kalıp yok olur onlar.
Kendi hayatlarından bile çalanlara pabuç mu bırakacağımızı sanıyorlar.
Ekonomik kriz, siyasi kriz hep onların korkusudur, ama en çok onlar bahsederler bütün bu krizlerden.
Bu felaket tellallarının gürültüsünden telaşa kapılırız.
Onlar da bu telaşımızdan faydalanıp biraz daha çalarlar hayatımızdan.
Oysa biz bağırsak hep bir ağızdan: Kriz varrrrr, kriz varrr!
Ne olur dersiniz?
Cevabı basit:
Eğer kriz varsa biriktirdikleri dağların altında kalacaktır bazıları.
Korku dağları değil onları bekliyor olacaktır artık.
Bırakalım kriz olacaksa olsun.
Neden bir avuç insanın bizden daha çok ses çıkarmasına ve bizi kendi korkularının esiri yapmalarına izin veriyoruz?
Biriktirdiklerini korumak ve korkularını gizlemek için hayatımıza korkular salmalarına izin vermeyelim onların.
Zeyyat ŞAHİN