AŞK EN BÜYÜK İDDİADIR
AŞK bir iddiadır, iddiaların en büyüğü ve en güzeli. Kaybetmediğimiz tek iddia. Kendimiz kaybederiz de bu iddiayı kaybetmeyiz; çünkü bilir ki, bu iddiayı kaybetmek yaşamak iddiasından vazgeçmektir.
ZEYYAT ŞAHİN
-
Şeyh GALİP: “Aşk ateşten bir denizi mumdan bir gemiyle geçmektir.” derken bunu söyler.
Evet, ateş denizine bile bile atlamak, yanmaya ve kül olmaya razı olmak; ama vazgeçmemektir aşk. Yanarak var olmak, yanarak yol almaktır hayatta. Yangın yerinde geçen bir hikâyede kahraman olmayı göze alamıyorsak ve yakamıyorsak gönül ateşimizle bir başka gönlü aşktan söz etmek beyhudedir.
Aşk bir iddiadır ve iddia yoksa aşk da yoktur. “Sen benim ezeli ve ebedi ezberimsin, sen benim can sebebimsin” diyemiyorsak ve uykulara onunla dalıp sabahları onun hayaliyle uyanamıyorsak; iddiamız eksik, aşkımız sahte ve hayatımız yalandır. İddiamızdır hayatı anlamlı kılan ve iddiamızdır eksik bir hayata rıza göstermemize tek sebep. Kaf Dağı’nı aşmaksa niyetimiz, iddiamızı kuşanıp öyle çıkmalıyız yola. Başka türlü yollarda kalırız, ıssız dağ başlarında yapayalnız koruz uykularına kıyamadığımız birini.
“Yılda bir kurban keserler halk-ı alem ıyd içün
Dem be dem saat ve saat men senin kurbanınam” diyor aşkın büyük üstadı Fuzuli.
Bütün ömrünü bi iddianın peşinde geçirmeyi, bütün ömrünü birine adayabilecek kadar yürekli olmayı seslendiriyor bu güzel şiirde. Yüreğini ortaya koyabilmek, aklın cenderesini terk edip yüreğin çağrısına uyabilmektir aşk. Bu çağrıda yok olmayı göze alabilmektir iddia. Gittiğimiz bütün yollardan dönebilmeyi, yaşadığımız bütün hayatları bir çırpıda terk edip tek bir hayata ve hikâyeye ram olmayı göze alamıyorsak iddiamız yoktur.
Yol uzun, şartlar çetin ve mevsimler katlanılmaz derecede ağrıdır iddialı bir hayatta. Ama iddiamız; yolları kısacık, şartları kolay ve tüm mevsimleri bahar etmeye yeter. Ama inanmak gerek buna, inanmak ve her dem diri tutmak gerekir bu inancı. Bilmeliyiz ki iddiamız azaldıkça uzun yolların orta yerinde yapayalnız kalırız, kışların orta yerinde üşür her yanımız. Sözlerimiz üşür, üşütür bir yerlerde birini.
Aşk bir iddiadır ve eninde sonunda kazanır aşk, eninde sonunda bulur her sevdalı yürek menzilini. Ama bunun için sabır gerek. Mecnun misali dayanabilirsek susuzluğa, yanabilirsek Kerem misali ve aşabilirsek dağları Ferhat gibi bizi bekleyenler vardı mutlaka dağların ardında, çöllerin sıcağında ve yangınların orta yerinde.
Beklemek sabır ister ve sabırsızdır çoğu bekleyenlerin ama iddialıysak bekleyenler de sabredecektir iddiamızın büyüklüğü kadar.