TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT
.
Diyetisyen Mine ÇELİK
-FAZLA tuz tüketiminin sağlık üzerinde pek çok etkisi olduğunu duymuşsunuzdur. Dünya Sağlık Örgütü, hipertansiyon ve kalp hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı hastalıklardan korunmak amacıyla günlük 6 gramdan az tuz tüketilmesini öneriyor. Ülkemizdeki çalışmalar tuz tüketimimizin Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği değerin (<5 gr tuz/2 bin mg. sodyum) üzerinde olduğunu gösteriyor. Öyle ki yetişkinler arasında sodyum alımı önerilen değerin iki katından fazla. Son yıllarda peynir, ekmek, zeytin, salça, kırmızı pul biber ve işlenmiş et ürünleri gibi besinlerin tuz içeriğinde azalmaya ilişkin yasal düzenlemeler da yapılıyor. Gelin tuzu yapılan güncel araştırmalarla bir kez daha inceleyelim..
Tuz; kimyasal olarak sodyum ve klor elementlerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir bileşiktir. Bu anlamda, tuz vücudumuzun başlıca sodyum ve klor kaynağıdır. İyon halinde bulunan sodyum ve klor insan vücudunda çok önemli fizyolojik olaylarda görev alır. Günümüzde tuzun hemen hemen her ürün ve işlenmiş gıdada bulunduğu söylenebilir. Gıda üretiminde sıklıkla kullanılan tuz, yemeklerde de en çok kullanılan ürünlerden biridir. Bu anlamda, genel vücut sağlığının korunması açısından günlük alınması gereken tuz miktarının doğru belirlenmesi oldukça önemlidir.Yapılan araştırmalar yetişkin bir insanın günlük tuz ihtiyacının 6 gram olduğunu göstermektedir. Yaklaşık bir çay kaşığı tuza denk gelen 6 gram tuzda yaklaşık 2,4 gram sodyum bulunur.
FAZLA TUZ TÜKETİMİNİN ZARARLARI
Tuzun vücudun ihtiyaç duyduğu miktardan fazla alınması durumunda kandaki sodyum ve klor iyonlarının seviyesi yükselir. Sodyum ve klor iyonları su ile beraber hareket ettiğinden, kan seviyesinin yükselmesine bağlı olarak bu iyonlar vücut sıvılarına dağılır. Vücutta bulunan su ve iyonlar arasında belirli bir denge olması gerektiğinden, bu durumda artan sodyum ve klor seviyesinin dengelenmesi için iyonlara sıvı geçişi sağlanır. Ancak, bunun sonucunda damar içindeki kan sıvısının artmasına bağlı olarak yüksek tansiyon, vücut dokularında ödem oluşumu ve sinir dokularında fonksiyon bozuklukları gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Fazla miktarda tuz tüketimine bağlı olarak ortaya çıkabilen sağlık sorunları şu şekildedir:
● Yüksek tansiyon
● Bölgesel veya yaygın ödem oluşumu
● Böbrek yetmezliğine yol açabilen böbrek hastalıkları
● İnme
● Başta kalp krizi olmak üzere çeşitli kalp-damar hastalıkları
● Sinir sisteminde baskılanma veya epileptik nöbetler (sara krizi)
!!! Fazla tuz tüketiminin yanı sıra, günlük olarak yeterli miktarda tuz alınmaması da sağlığı olumsuz etkiler. Tuzun yapısında bulunan sodyum ve klor iyonları vücuttaki sıvı dengesi ve organ fonksiyonlarının sorunsuz gerçekleştirilmesi için gerekli olduğundan, yeteri miktarda tuz tüketilmemesi de birtakım sağlık sorunlarına yol açabilir.
Kandaki sodyum ve klor seviyesinin düşmesi durumunda, kandaki sodyum oranının dengelenmesi için kan sıvısı dokulara geçiş yapar. Bunun sonucunda da hücreler şişer ve dokularda ödem oluşabilir. Özellikle sinir sisteminin ciddi anlamda etkilenmesine bağlı olarak gelişen beyin ödemi, sodyum düşüklüğünde sık görülen bir durumdur. Vücuttaki sodyum seviyesinin düşük olması aynı zamanda sinir ve kas hücrelerinin fonksiyonlarını bozarak baş ağrısı, bulantı, kusma, kas güçsüzlüğü ve kramp gibi belirtilere neden olabilir.
!!!Günlük tavsiye edilen tuz tüketim miktarı; tuz eklenmeden tüketilen yemeklerden yeteri oranda alındığından, fazla tuz kullanımından kaçınılması gerekir. Bununla birlikte, kalp hastalığı, tansiyon veya böbrek sorunları olan hastalarda, tuz tüketimi daha az olabilir. Burada önemli olan nokta, tuz kısıtlamasının doktor kontrolünde yapılmasıdır.