‘TÜRK MİLLETİ TARİHTE HEP HÜRRİYET İÇİN YAŞADI’

Tan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “‘Türk milletine en çok yakışan idare şekli Cumhuriyet’tir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk, bu vecizeyi söylerken Türk milletinin siyasi ve sosyal yapısını iyi tahlil etmiştir. Türk tarihinde sınıflı toplum yapısı olmadığı gibi toplumda sosyal eşitlik vardır, cinsiyet ayrımı da yoktur. Eşitlik ilkesi tam anlamıyla Cumhuriyet yönetiminin uygulanabilmesi için çok önemlidir. Türk tarihinde herkes tarafından bilinen basit şekilde anlaşılabilen hukuk kuralı, töreye devletin başında bulunan hükümdar dahil herkes uymak zorundadır ki, bu da hukukun üstünlüğüne işaret eder; bu ilke de cumhuriyetin ve demokrasinin vazgeçilmezidir. Türk devlet geleneğinde ‘Kurultay’, ‘Kengeş’ gibi çeşitli isimler verilen danışma meclisleri meşveret için vardır. Her ne kadar son söz hükümdara ait olsa da hükümdar, istişare yaparak kararını olgunlaştırarak vermektedir.

TÜRK MİLLETİ TARİHTE HEP HÜRRİYET İÇİN YAŞADI

Türk milleti tarihte hep hürriyet için yaşamış, kendisine bir ‘Efendi’ kabul etmemiş, insan onuruna yakışır bir idareyi kendisi kurmuş ve hep devletiyle tarihte yerini almıştır.  Milli Mücadele yıllarımızın parolası haline gelen ‘Ya istiklal ya ölüm!’ düsturu bu köklerden beslenmektedir. Bütün bu hasletleriyle değerlendirildiğinde Türk'ün ortak aklının milli ülkelerle yoğrulmasının bize armağanı 20. yüzyılda ‘Cumhuriyet’ olmuştur. 23 Nisan 1920'de milli hakimiyetin vücut bulduğu TBMM'nin açılması ile fiilen doğmuş olan Cumhuriyetin,  şehit ve gazilerimizin kan ve can pahasına yürüttükleri İstiklal harbi sonrasında adının konma vakti gelmiş ve 101 yıl önce bugün arzın merkezine çakılan harflerle Türkiye Cumhuriyeti yazılmıştır.

 İRİ OLACAĞIZ, DİRİ OLACAĞIZ

Aradan geçen bunca zamana karşılık Türk milletinin istiklaline, Cumhuriyetine ve birliğine yönelik tehditler son bulmamıştır ve düşmanlarımız her daim ayağımızın tökezlemesini beklemektedirler. Türk Milletinin düşmanı çoktur ancak Türk Milletine ve onun milli birliğine düşman olan sömürgeciler bizden koparmayı ümit ettikleri bir Allah kuluna dahi dost değildirler. Şimdilik Türk'e diş geçiremeyecekleri endişesiyle mankurtlaştırarak devşirmeyi ümit ettikleri insanımızı Türk Milletine karşı maşa olarak kullanmak istemektedirler. Düşmana ve onların dahili ve harici işbirlikçilerine karşı Türklük ipine daha sıkı sarılacağız bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.

 Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti temsili demokrasi ile yönetilmekte, belirli süreliğine seçtiği temsilcileri aracılığıyla kendi kendini yönetmektedir. Lakin öyle garip durumlar meydana gelmekte ki hayret etmemek elde değil. Adam sözgelimi kanarya severler derneğine başkan seçilse ilk aklına gelen Türk milletinin egemenlik hakkına saldırmak oluyor.  Beyler kendinize gelin!  Bu vatanın tapusu ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ diyebilmenin sırrına ermiş yüce Türk Milletinin üstünedir. Hangi makamda olursanız olun Türk milleti bu tapunun bir fotokopisini aslı gibidir yapıp geçici süreliğine elinize vermiştir ve sizden memlekete lazım gelen hizmetleri görmenizi istemiştir. Yetkinizi aşmayın, bir beceriniz bir hüneriniz varsa milletin menfaati için harcayın. Son olarak kitabın ortasından da konuşsak, önsözümüz de, son sözümüz de bütün teşkilat ve cemiyetler milletimizin menfaatleri, fertlerimizin refahı ve mutluluğunu sağlamaya memurdur. Mensubu olduğumuz en büyük teşkilat da cemiyet de Yüce Türk Milletidir! Milletimizin istiklaline ve Cumhuriyetine kastedecekler, karşılarında Türk Milli Eğitiminin İrfan ordusu olarak bizleri bulacaktır!  Milli üniter devlet yapımızı koruyan ‘Anayasamızın ilk 4 maddesi’ ve ilgili maddelerini korumaya kararlıyız.  Ecdadımızın, şehitlerimizin, gazilerimizin aziz hatırasını incittirmeden korumak bizim için milli bir görevdir.

 Bu vesile ile Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere kanını vatan toprağına katan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle yad ederken Cumhuriyet Bayramınızı Türk Eğitim Sen ve Türkiye Kamusen olarak içtenlikle kutlarız.”